Dün akşam Duru nun
okulda yaptığı faaliyet kitabının birinci cildi eve döndü. Bugün 2. yi göndereceğiz, çalışmaları için. |
Okuldaki çalışmaları biraz inceledim. Anlayamadığım çizimleri O na sordum. |
Bir sayfada üzgün ,bir diğer sayfada mutlu kavramı irdeleniyordu. |
Sevinçten zıplayan bir kız resmi için ''
Ayşe neden mutlu olabilir, alttaki boşluğa resmini çizin'' diye sormuşlar. |
Duru ağzında emzik olan bir bebek resmi çizmiş. Ayşe nin kardeşi doğmuş. :) |
'Peki siz neden mutlu olursunuz?'' diye sormuşlar. |
Duru bir havuz resmi çizmiş. Tatile
gidip, havuza girince mutlu oluyormuş . |
Bir diğer sayfada telefonda konuşurken
oldukça üzgün görünen bir kız resmi çizmişler ve ''bu kız neden bu kadar üzgün olabilir?'' |
diye sormuşlar. |
Duru kapısı açık bir kafes ve kafesten kaçmış bir papağan çizmiş. Kız bu yüzden üzgünmüş. |
''Peki siz niye üzülürsünüz?'' diye sormuşlar. |
Duru'nun cevabı :'' Sen ve Arda ölürse'' |
Hay Allah ım .Yine ölüme bağladık. |
Güler misin? Ağlar mısın? Zaten bu sefer tırsıyorum ameliyattan galiba. |
20 Kasım 2014 Perşembe
Mutlu , Üzgün
Başka bir dünya
Duru bir süredir ölüme takmış durumda. Sürekli ölümle ilgili sorular soruyor. |
Duru: Anne senin baban var mı? |
Anne: Vardı ama öldü. |
Duru: Peki şimdi nerede ? |
Anne: Başka bir dünyada. |
İşte bir süredir bu ve bunun gibi kısa diyaloglarla işi kotarıyorduk. Ama artık yetmiyor. |
Duru: Anne ''teyzem başka bir dünyada mı yoksa başka bir şehirde mi?'' |
Anne: Başka bir şehirde kızım .İstanbul da. |
Birkaç gün de bu diyalog üzerinden
geçti. Şimdi her konu ölüme ve başka bir dünyaya bağlanıyor. |
Şu ana kadar ölüm konusunda uyguladığımız
cevap şekli büyük oranda doğruymuş. Farklı pedagoglardan araştırdım. |
Ölümü uyku ve hastalıkla bağdaştırmamak
gerektiğini ,yoksa en ufak bir hastalıktan ve uykudan korkacaklarını söylüyor uzmanlar. |
Ohh çok şükür ben de farkında olmadan çok
çok çok yaşlanmaya bağlamıştım. Doğru yapmışım. |
Dün akşam nasıl oldu bilmiyorum. Duru bir şekilde anneanneler ,teyzeler vs vs diye |
akrabalarını sayarken bir de ''dayım'' dedi. Anne: Kızım senin dayın yok ki. |
Duru: Aaa doğru ,dayım öldü. |
Anne: Hayır kızım ,senin dayın yok. Olması
için benim erken kardeşimin olması lazım ama yok. Senin dayın değil, deden öldü. |
Duru: Haa ever bir de Atatürk öldü. |
Anne: Evet kızım. |
Duru: Peki neden öldüler. |
Anne: Çok yaşlandıkları için ,çok ama çok. |
Duru: Peki sen de mi öleceksin? Herkes ölecek mi? |
Anne: Evet kızım, herkes bir gün
ölecek . İnsanlar doğar, büyür, yaşar ,yaşar ,yaşar , çooook yaşlanınca da ölürler. |
Duru: (ağlamaklı bir sesle ) Ama ben istemiyoruuuum. |
Anne: Kızım ben daha çoook uzun yıllar
seninleyim. Ölmeyeceğim. (Büyük konuştuğum için ciddi tırsarak) |
Hem ölünce yok olmuyorsun ki. Başka bir dünyaya gidiyorsun. Çok mutlu oluyorsun. |
Hem sonra bütün tanıdığın insanlarla orada tekrar buluşuyorsun. |
(Pedagogların bir kısmı cennet-cehennem
gibi soyut kavramlardan bahsetmeyin, anlayamazlar diyor. Bir kısmı da anlatacaklarınızı çok fazla detaya girmeden inancınıza göre şekillendirin diyorlar. |
Ben cehennem değil elbette ama cennetten bahsetmenin doğru olacağını düşündüm. |
ksi halde daha somut kavramlarla anlatmaya çalışacaktım olayı) |
Duru:'' Nee yani neptün e mi gideceğiz? Peki evimiz , eşyalarımız ne olacak ?'' |
diye uzatınca , Sinan imdadıma yetişip, konuyu değiştirdi neyse ki. |
Görünen o ki bu diyaloglar bir süre daha bu hızla devam edecek. Ta ki tatmin oluncaya kadar. |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)